Ebru Şallı: Uğur'a 'git' dedim, gitmedi!

Geçtiğimiz yıl oğlu Pars'ı lenfoma hastalığı sebebiyle kaybeden Ebru Şallı, büyük acıyla nasıl savaştığını anlattı. İş insanı Uğur Akkuş ile dünyaevine giren eski manken, bu kararının nedenini açıkladı.

Ebru Şallı: Uğur'a 'git' dedim, gitmedi!
04 Mart 2021 - 13:12 - Güncelleme: 05 Mart 2021 - 10:56
Spor eğitmeni, Türkiye Güzeli ve iş kadını Ebru Şallı, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne özel olarak Harper's Bazaar dergisine kapak oldu ve çarpıcı açıklamalarda bulundu.

"Oğlum hastalandığında hep 'iyileşecek, neden geride böyle haberler' kalsın diye düşünüyordum. Bir çocuğun hastalığını magazin malzemesi yapmak bana yanlış geliyordu. İyileşeceğine son ana kadar inandım ama aksi olacağını bilseydim de yine ketum davranırdım."

"Hayat düz bir çizgi değil, hep zik zak. Çok çalışmak, çok çalışmak, çok öğrenmek, iyi beslenmek, iyi bir eş bulmak, belki çocuk yapmak... Bilhassa kadınlardan çok şey bekleniyor."

"UĞUR'UN EVLİLİĞİ KAĞIT ÜZERİNDEYDİ" 
"Eşim Uğur (Akkuş) beni Riyad'da çalıştığı yıllarda, pilates dersinde kasetlerimden biri kullanılınca tanımış. Merak etmiş, bir sürü iş yaptığımı görünce, bir yatırımcı gözüyle bunları bir marka çatısı altında toplamayı düşünüp menajerlerime ulaşmış."

"Ben yalnızdım o sırada, Uğur'un da evliliği sadece kağıt üzerindeydi. Birbirimize ilk görüşte çarpıldık. Hafta sonları sürekli çocuklarıyla ilgilenen, işinde gücünde, çalışkan, zeki, düzgün bir adam olduğunu gördüm."

"ANNE NE OLUR EVLENİN DİYORDU" 
"Uğur'un ekonomist zekası, benim de kendi alanımı iyi bilmem ikimize de eğlenceli geldi. Böyle böyle her şey iyi giderken Ponçik hastalandı. Uğur'a, 'Henüz yolun başındayken gitmek istiyorsan git. Benim geleceğim belirsiz' diye bir konuşma yaptım. Ama o gitmedi. Aksine, sürekli ponçiği ziyarete geldi, onunla ağabey-kardeş ilişkisi kurdu. Oyunlar oynadılar hep. Pars da 'Anne ne olur evlenin' diyordu hep."

"Herkesin kaldırabileceği bir süreç değil. Ama başa gelince çekiyorsun. Ponçik'in kötülediği o son altı ayda yapılabilecek her şeyi yapmak istedim. Bir umutla şifa aradım, bir bilinçaltı terapistine gittim. 'Şu an evladın yoğun bakımda ve sen çok iyi görünüyorsun. Bir bakalım bu gücü nereden buluyorsun?' dedi kadın. Regresyonla bu güçlü durma halinin çocuklukta alınmış bir karar olduğunu gördük. Babam, 'Hakkına razı bu kız' derdi benim için. Hiç isyan etmezdim."

  


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum