Karahan Çantay olayında madalyonun arka yüzü!

Onur Akay

Türkiye’nin ilk erkek güzeli seçilen Karahan Çantay, Tayland’da çok mütevazı bir şekilde yaşıyordu. Matematik öğretmenliği yapan Çantay’ın, kendisine ait bir evi bile yoktu. Okula yakın bir yurtta kalıyordu.

Karahan Çantay, 6 Mart 2021 Cumartesi gecesi ise bir arkadaşının yanındaydı ve kendi kullandığı motosikleti ile kaldığı yurda dönmek için yola çıktı. Ancak 01.00’da kullandığı motosikleti ile bir kamyona çarptı ve kısa süre sonra olay yerinde hayatını kaybetti. Çantay, Tayland saatine göre 7 Mart Pazar günü gece 01:00’da, Türkiye saatine göre ise 6 Mart Cumartesi gecesi saat 21:00’da hayata veda etti.

İşte kazadan hemen önce Taylandlı yakın makyör arkadaşı ile çekilen son fotoğrafı:
Kazadan hemen sonra ise Çantay’ın ailesine acı haber ulaştı ve cenazeyi Türkiye’ye getirtmek üzere resmi işlemlere hemen başladılar. Cenazenin bekleme sebebi ise saat farkı ve pandemi nedeni ile işlemlerin uzamasından kaynaklanmıştır. Karahan Çantay’ın cenazesi Cuma günü Ankara’ya getirilecek ve Ankara Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verilecek.

TAYLAND’DA KUTSAMA TÖRENİ YAPILACAK!
Taylandlı arkadaşları Karahan Çantay’ı çok seviyordu ve cenazesi Türkiye’ye doğru yola çıkmadan, ona bir kutsama töreni yapacaklar. Törenden fotoğrafları da sizlerle paylaşacağım.

İşte 4 Ekim 2015 Pazar günü, Aykut Işıklar’la birlikte yaptığımız ve hiçbir yerde yayımlanmayan Karahan Çantay özel röportajı!

2 Temmuz 2015 tarihli Aydınlık Gazetesi’nde, “Son Yılların en büyük sanat ayıbı” başlığı ile yazdığım yazıda, son dört bestesinin söz yazarı olduğum büyük bestekâr Semahat Özdenses’in, mezar yerinin kayıp olduğunu duyurmuştum. “Akşam Oldu Hüzünlendim Ben Yine”, “Her Mevsim İçimden Gelir Geçersin”, “Dün Gece Mehtaba Dalıp Seni Andım” gibi ölümsüz şarkıların bestekârı Semahat Özdenses, eserlerinin telif ve yayım haklarını TSK Mehmetçik Vakfı’na bağışlamıştı. Yazımdan sonra TSK Mehmetçik Vakfı İstanbul Anadolu Yakası Temsilciliği görevlileri, Özdenses’in mezar yerini yaptırmıştı.

Bu olayı basından duyan ve o dönem bir gazetede köşe yazarlığı yapan usta gazeteci Aykut Işıklar’la, bu konu ile ilgili İstanbul Ortaköy’de bir araya gelmiştik. Hem bu konu hem de önümüzdeki günlerde çıkacak olan şiirlerimi, bestelerimi, fotoğraflı anılarımı ve efsane isimlerle yaptığım röportajlarımı topladığım “Görmeden Sevmek” isimli kitabımda, önümüzdeki günlerde ilk kez yayımlanacak olan Zeki Müren’le ilgili bir röportajım hakkında konuşuyorduk.

Ayrıca o gün, Aykut Işıklar’la sahibi olduğum OnurAkayMedya için bir röportaj da yapmak istemiştim. Işıklar’a tam sorularımı soracağım sırada, oturduğumuz mekâna gelen ve hemen Aykut ağabeyin arkasında kalan masaya tek başına oturan bir kişiye gözüm takıldı. Kendisini bir yerden anımsıyordum. Çok iyi tanıdığım biriydi ama bir türlü kim olduğu aklıma gelmiyordu. O karışık duygularla Aykut ağabeye sordum, o da baktı ve anlayamadı. Sonra bir ara o kişiyle göz göze gelince, “Sizi nereden tanıyorum?” diye sordum. “Ben Karahan Çantay…” dedi. Aykut Işıklar da şaşırdı ve hemen arkasını döndü. Sonra ayağa kalkıp Karahan’la öpüştük ve bizim masaya davet ettik.
Kime niyet kime kısmet…

O gün Aykut ağabeyle yapmak istediğim röportaj kaldı ve Karahan Çantay’la röportaj yaptık. Kendisine hayranlarına sürpriz yapıp bir röportaj yapalım mı dediğimde, “Aslında bende röportaj yapmak istiyorum.” demişti.

Zaten o günlerde basına da konuşmuş ve bizim röportajımızdan iki gün sonra basında, “Beni nasıl tanıdınız. 15 yıldır tek kare fotoğrafım çekilmedi. Röportaj yapalım öyle yayınlayın. Amerika’da yaşıyorum. En popüler olduğum dönemde işimi bırakıp gitmek zorunda kaldım. Zamanı gelince konuşurum belki.” açıklaması yer almıştı.
Aslında Çantay’la şimdi okuyacağınız özel röportajım, önümüzdeki günlerde yayımlanacak olan “Görmeden Sevmek” isimli kitabımda yayımlanacaktı. Ancak Karahan Çantay’ı kaybedince, bende kendi ağzından anlattıklarını ve bilinmeyen hayatını Magazin Masası okuyucuları için köşemde paylaşmak istedim. Mekânı cennet olsun inşallah.
İşte o röportaj:

Onur Akay: Türkiye’yi neden terk ettin ve nerede yaşıyorsun?

Karahan Çantay: Amerika’da yaşıyorum. Bu işten çok sıkıldım çünkü başıma gelmeyen kalmadı.

Onur Akay: Türkiye’den gitmen için tehdit edildin mi?
Karahan Çantay: Öyle bir şey olmadı. Ben kendi isteğimle gittim. Çok sıkıldım, çok yıprandım. Uzak Doğu hayalim de vardı.
Onur Akay: Uyuşturucu satıcısı olduğun iddia edildi ve hapse girdin.

Karahan Çantay: Bu olayda suçsuzdum. Bana tuzak kurdular.

Onur Akay: Ne kadar hapis yattın?

Karahan Çantay: 2 ay yattım.

Onur Akay: Kullanıcı olduğunu itiraf etmiştin. Ayrıca belli bir gram uyuşturucu maddeyi bir başka yere götürdüğünü de kabul ettin.

Karahan Çantay: Evet, bir dönem kullanıcı oldum ama dediğim gibi tuzak kurdular bana. Çünkü benim yaşım büyüdü ama aklen hiç büyümedim. Hep çocuk kaldığımdan oldu.
Onur Akay: Yurt dışında geçimini nasıl sağlıyorsun?

Karahan Çantay: Aslında yaşadığım yerler Amerika ve Uzak Doğu ülkeleri diyebiliriz. Benzin istasyonundan taksi şoförlüğüne kadar birçok iş yaptım. Jigololuk bile yaptım. Türkiye’de kadınlardan ve erkeklerden gelen jigololuk tekliflerini kabul etme, sen git orada mecbur kal. Türkiye’de ev, araba, ne istersem veriyorlardı.

Onur Akay: Türkiye’ye geri dönmeyecek misin?

Karahan Çantay: Sürekli Ankara’ya gelip gittim. Yurtdışından Türkiye’ye dönüşler yaptığım da oldu. Ankara’da ailemin yanında yaşadım ve yarım kalan üniversite eğitimime devam ettim. ODTÜ'ye geri döndüm.

Onur Akay: 1995 yılında Türkiye’nin ilk erkek güzeli seçildin.
Aykut Işıklar: O gün yarışmada jüride bende vardım. Hem de Ortaköy’de yapılmıştı. Yıllar sonra yine Ortaköy’de buluştuk.

Karahan Çantay: Evet 20 yıl sonra…

Aykut Işıklar: Özcan Sandıkçıoğlu organize etmişti. Seninle yarışmada ikinci olan çocuğu hatırlıyor musun? Önder Bekensir… Değişik bir adamın fabrikasına müdür oldu. O adam beğendiği erkekleri müdür yapardı. Sonra Demet Akalın’ın kocası oldu.

Karahan Çantay: Evet hatırlıyorum.

Onur Akay: Yarışmadan sonra gündeme gelen Sibel Can olayı ile ilgili konuşacak mısın?

Karahan Çantay: Tek gecelik ilişkimiz oldu.

Aykut Işıklar: Sibel Can’ın sevdiğini biliyorum. O dönem Fahrettin Aslan’ın baskısı olduğunu duymuştum.

Onur Akay: Peki o şantaj videosu nedir?

Karhan Çantay: Benim hatalarım da var. O dönem bazı anlatılmaması gereken özel şeyleri bir manken arkadaşa anlattım. Dosttur dedik, erkek erkeğe konuştuk.  O da gitmiş başka bir manken arkadaşa anlatmış. Sonra olaylar Adnan Oktar’a kadar gitti ve şantaj olayları oldu. Gerisini biliyorsunuz zaten. Aslında hepsi bir yasak aşka yazılan hayali senaryolar.

Onur Akay: Yani Sibel Can’la olan aşkını yasak aşk olarak kabul ediyorsun.
Karahan Çantay: Evet…

Röportaj sonrası Karahan yanımızdan ayrıldı ve ben Aykut ağabeye, “Bu röportaj yayınlanır mı?” diye sordum, Aykut ağabey de bana, “Madalyonu çevirip arkasındakileri yazamazsan sen yazar değil postacı olursun.” dedi.

Nur içinde yatsın Aykut ağabey o gün bana röportaj vermesi kısmet olmadı ama 2018 yılında OnurAkayMedya’ya özel bir röportaj verdi.

İşte madalyonun arkasındakiler böyle…
Eğer Karahan vefat etmeseydi, önümüzdeki günlerde bu röportajımızı kitabımda okuyacaktı.

Sizleri çok şaşırtacak yayımlanmamış diğer röportajlarımı ise çok yakında “Görmeden Sevmek” isimli kitabımda ve röportajların bazı bölümlerini de Magazin Masası’ndaki bu köşemde okuyacaksınız.

Ben daha sonra uzun yıllar Karahan Çantay’ı takip ettim. Taylandlı bir erkek makyörle duygusal bir ilişkisi olduğu da iddia edildi.

İşte Karahan Çantay’ın Taylandlı o makyörle son yıllarda çekilen fotoğrafları: