Manisa'da anne ile babanın 'hukuk' ve 'DNA' mücadelesi

Manisa'nın Sarıgöl ilçesinde, A.V. (32) ile M.A. (43), 13 yıl evli kaldıktan sonra anlaşmalı olarak boşandı. Bu sürede çiftin biri tüp bebek 3 çocuğu dünyaya gelirken, çıkan dedikodu üzerine, çocukların M.A.'dan olmadığının ileri sürümesiyle baba DNA, anne A.V. ise hukuk mücadelesi başlattı. Yapılan DNA testinde, Adli Tıp önce 'Çocuklar babadan değil' diye rapor verdi. Ancak daha sonra baba M.A.'nın askerliği sırasında ilik nakli nedeniyle DNA'sının değiştiği ve birden fazla DNA'ya sahip olduğu ortaya çıktı. Davayı 30 Aralık'ta karara bağlayan mahkeme, 3'üncü ve son rapora göre babanın M.A. olduğuna hükmetti.

Manisa'da anne ile babanın 'hukuk' ve 'DNA' mücadelesi
24 Ocak 2021 - 21:30
İLK RAPOR 'ÇOCUKLAR BABADAN DEĞİL'

Adli Tıp'ın 26 Eylül 2019'daki raporunda, çocuklar ile babanın DNA profilinin karşılaştırıldığı, M.A.'nın çocukların biyolojik babaları olmadığı kaydedildi. Anne A.V. ise yaşadığı şaşkınlık ve endişeyle Manisa Barosu avukatlarından Zeynep Avcı ve Ece Yavaş'a ulaştı. Avukatlar rapora itiraz etti. Dilekçede, baba M.A.'ya askerdeyken ilik nakli yapıldığı, bu nakil nedeniyle kan grubunun bile değiştiği ancak DNA testinde bu durumla ilgili hiçbir tespit olmadığı dile getirildi. Dilekçede Adli Tıp'ın dünyada çok nadir görüldüğü belirtilse de çift DNA (kimerizm) faktörüne ilişkin değerlendirme yapılması da talep edildi. Mahkeme itirazı kabul etti. Adli Tıp ikinci kez test yaptı. İtiraz süreci, davanın ve ailenin kaderini değiştirdi.

ÜÇÜNCÜ RAPORDA BABA OLDUĞU KESİNLEŞTİ

Adli Tıp, 4 Eylül 2020'deki son raporunda, ilik nakli sonucu bir insanda, iki insana ait DNA'nın bulunabileceğini, buna tıpta 'kimerizm' denildiğini bildirdi. Babadan bu kez 'ağız içi sürüntüsü', 'köklü kıl' ve 'sperm' örnekleri, çocuklar ve anneden de ağız içi sürüntü örnekleri istendi. Raporda, babanın ağız içi sürüntü örneğinde birden fazla şahsa ait DNA profilinin bir arada karışık olarak elde edildiği belirtildi. Karışık DNA profilinin, daha önce babaya ait kan örneğinden elde edilen DNA profilini de içerdiği tespitine yer verildi. Bu raporda sonuç olarak, baba M.A.'nın yüzde 99.99 ihtimalle üç çocuğun da biyolojik babası olduğu kaydedildi. Davayı 30 Aralık'ta karara bağlayan mahkeme, son rapora göre babanın M.A. olduğuna hükmetti.

'AİLE ZOR GÜNLER YAŞADI'

Yaşanan olayın Türkiye'deki davalara örnek teşkil etmesi gerektiğine dikkat çeken Avcı, "Kötü ve çirkin haberler çok çabuk duyuluyor ama bu haberin henüz duyulmadığının farkına vardık. Müvekkilim bu süreçte çok zorluklar yaşadı. Sonuçta baba şiddet eğilimli birisi olabilir ve eşini öldürebilirdi. Kendi çocuklarını gayrimeşru zannederek, çocuklarını kaybedebilirdi. Annenin psikolojisi çok kötüydü ve zaten intihar edeceğini dile getiriyordu. O psikoloji ile anne çocuklarına ne kadar iyi bir anne olabilirdi. Biz bir ailenin hayatına dokunduğumuzu düşünüyoruz. Sadece anne ve çocuklarının değil, babanın da çok mağdur olduğunu düşünüyoruz. Mesleğimizin en keyifli sonuçlarından birine ulaştığımızı düşünüyoruz. Çok mutluyuz" diye konuştu.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum