Nurcihan Körpe

Nurcihan Körpe


2 YAŞ SENDROMU

29 Haziran 2021 - 15:41

Merhaba,

Bugün yazacağım konuyu sosyal medyada yaptığım anket aracılığıyla sizden gelen isteklerden belirledim. En çok 2 yaş sendromu hakkında istek geldi. Bu yazımda anne-baba ve genel anlamda bakım verenlerin içine su serpebilirsem ne mutlu bana. Zaten bu yazıları yazma amacım bir kişinin bile olsa hayatına dokunup, faydalı olabilmek. 
Ne zaman bir bebek görsem tabiri caizse ‘terapileniyorum’. Yani bir canlının varlığı bir insanın tüm sıkıntılarını, meşguliyetlerini, hayat telaşını yatıştırabilir mi? Bence evet. Kokuları, gülüşleri, eğer biraz ayaklanmışsa pıtı pıtı koşmaları, küçücük bedenleriyle hayat denen yapbozun parçalarını bulup yerlerine yerleştirme çabaları… 

Bebek dünyaya geldiği andan itibaren önce annesinin yüzü, sesi, tepkileri vb. yapbozun parçasını oluşturur. Dünyayı bu yüz ifadeleri, ses tonları ve “şeylere” verdiği tepkiler üzerine kurar. Doğumdan sonra ilk dört hafta Yenidoğan dönemi olarak kabul görür. Fiziksel gelişimle birlikte sosyal, duygusal gelişim de başlamıştır bu dönemde. Yenidoğan anne karnından çıkıp, dış dünyaya uyum sağlama süreci içindedir. 
Yine doğumdan sonraki ilk 2 yıl Bebeklik dönemini oluşturur. Bu dönem uyku düzeni, emzirme, ek gıda, emekleme, yürüme, dik durabilme, nesneleri tanımaya başlama, iki kelimelik cümleler kurma, nesne sürekliliği, bezden yavaş yavaş kurtulmaya başlama girişimleri bu dönemde başlamıştır.

Bebeklikten çıkan, ilk çocukluk dönemine adım atan çocukta 2 yaş sendromu görülebilir. Zaman zaman ebeveynleri zorlasa da oldukça normal bir geçiş dönemdir. Bebeklikten çıkan çocuk artık kendi bireyliğini fark etmeye başlamıştır. Kas becerilerinin gelişmesiyle birlikte artık daha hareketlidir. Yapbozun parçalarına şimdi birçok parça daha eklendi, bununla başa çıkmaya başlayacak. İşte 2 yaş sendromunun altında yatan neden daha önce karşılaşmadığı bu yapboz parçalarını anlamlandırabilmek ve doğru yerlere yerleştirebilme çabasıdır. 

BELİRTİLERİ NELERDİR?
Bazen bu parçaları anlayamaz, rengini ayırt edemez, doğru yer neresi bulamaz o zaman da çocuk hırçınlaşır, öfke nöbetleri yaşar. Çünkü ona göre bu yapboz çok karışıktır. Ebeveyn yardımcı olmak istese de çoğunlukla inatlaşıp “hayır” der. Çünkü deneyip yanılıp kendisi bulmak ister bir birey olduğunu ortaya koymak istercesine. Bu yüzden de sürekli “ben” der. Benim oyuncağım, benim istediğim olsun gibi. 

NELER YAPILABİLİR?
Birincisi ve en önemli etmen sabırlı olabilmek. Bunun bir geçiş süreci olduğunu kendinize hatırlatabilirsiniz.

Çocuk anne, babası ve bakım vereni tarafından anlaşılmak ister, çocuklarımızın yanında olduğumuzu onlara hissettirmek, sağlıklı sınırlar çizebilmek bu dönemin önemli unsurları arasındadır.

Çocuklar enerjilerini boşaltabilmeleri için bol bol dışarı çıkmalılar. 
Uzun konuşmalar bu dönemde çok fazla işe yaramaz. Oyun yoluyla istenileni daha kolay anlar. 

0-6 yaşa kadar çocuklukta kişilik gelişiminin temelleri atıldığı unutulmadan bu süreci olabildiğince sabırlı bir şekilde geçirmeye dikkat edilmedir. Çocuklarımız geleceğin yetişkinleridir ne kadar iyi yetiştirilirlerse o kadar uyumlu bir yetişkin olacakları da unutulmamalıdır. 
Sağlıkla kalın. 
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum